9 Ağustos 2012 Perşembe

Harika Uygur’a Sorduk

Sinema bir mucizedir olarak başlattığımız söyleşilerin ikincisini casting direktörü Harika Uygur’la yaptık.Sinemanın emekçileri oyuncuların ilk kapılarını çaldığı ajanslardaki durum ve sektöre bakışlarını merak ettik.Sonuçta keyifli ve bilgilendirici bir söyleşi ortaya çıktı.Keyifli okumalar..
IMG_0923j
logo
Yaptığınız işlere baktıgımızda Fransa,Amerika,Avusturya, Almanya gibi çeşitli ülkelere ait yapımları görüyoruz. Avrupa ve Amerika gibi sağlam sinema sektörleri olan ülkelerdeki bu başarının sırrı nedir sizce?
Düzen. Ne istediğini bilen yönetmenler; düzenli sekilde kurulan ve tamamen paperwork dediğimiz çalışma düzeniyle herşeyi yazarak çizerek planlayan işini gayet iyi yapan ekipler. Çok kağıt harcandığını ilk gördüğümde şaşkınlığımı gizleymemiştim; fakat hayranlık verici. Herşey şaşılacak bir düzen içinde.
Peki çok uluslu projelerde yer almanın zorlukları veya kolaylıkları nelerdır?
Hiçbir zorluğunu görmedim; aksine konforundan yararlanıyorum. Burası ile orada arasında tek fark eğer seni işe alan bir yapımcın ve yönetmenin var ise sana sonsuz bir güven duyuyorlar. Bu güven bende minnettarlık yaratıyor. Beni daha yaratıcı ve çalışma hevesli kılıyor.  Eğer tek bir zorluk söylemem gerekir ise burada ingilizce bilen oyuncu sayısının azlığı hepsi bu.
Ülkemizdeki önü alınamayan dizi sektörünün oyunculuklar anlamında sinemaya bir katkısının oldugunu düşünüyr musunuz?
Bir söylem var benim hiç anlayamadığım sinema ve dizi oyunculuğu farklıdır diye. Aklım almıyor. Bir karakteri yaratmak nasıl farklı olabilir ki. Evet dizilerimiz çok uzun; evet setlerimiz çok yorucu eee ama bu neyi değiştirir. Her oynadığı karakter oyuncunun pratiği dolayısıyla her pratikte ister sinemada olsun ister dizide çok şey sağlar diye düşünüyorum.
Ülkemizdeki bir çok yetenekli oyuncunun dizilerdeki başarılı performanslarını izliyoruz ama nedense bu başarıların devamı sinema anlamında pek gelmiyor.Bunun nedeni sizce nedir?
Bu soru üzerine çok düşündüm. Bugün sadece sinema filmleri ile başarılı olmuş ama baktığında dizide kariyer yapamamış bir çok iyi  oyuncu var. En önemli şey cast. Nerede doğru oturuyor buna bakmak lazım. Herşey dengiyle olmalı.  Ben oyunculara yetenekli ve ya değil diye bakamıyorum. Oyunculuk yetenek işi değil kalp işi.  Kalbini beynine gözüne taşıyabilme işi.
70’li yılların sinemasının en büyük özelliklerinden bol yıldızlı yapımların  gunumuzde tekrar yapılabilmesi mümkün mü?
Bu sorunun cevabı bende değil; yapımcılarda aslında. Oyunculuk anlamında soruyorsan, teknoloji bizi eski naifliğimizden sıcaklığımızdan alıkoydu. Gelenek ve göreneklerimiz eridi gitti. Bu hepimiz beşeriz ; saşarız halimize yansıdı. Oyuncu da beşer. 
Geçmişinize baktıgımızda Osman Seden ve Ezel Akay gibi ustalara yardımcılık yapmışsınız.Bunun sanatınıza ve işinize katkıları nelerdir?
Set terbiyesi ve oyuncuya yaklaşım ahlakı kazandırdı. Benim dönemimde yönetmen yardımcısı iken; oyuncudan kostum getirmesini bile istemek için cümlelerimizi büyük bir dikkatle seçerdik. Herkes ve herşey büyük bir saygı çerçevesinde yapılırdı. Hala büyük organizasyonların içinde yer almış olmanın hayatıma etkisini taşıyor; işe bakar iken de saygı ile yaklaşmaya özen gösteriyorum. Hala bireysel çalışmama ragmen ekip ruhuna inanıyor; çalıştığım her insanı ekibin değerli üyesi olarak görüyorum.
Şu an Türk sinemasının içinde bulunduğu durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 90’lı yıllara nazaran bır artışın oldugu kesin ama kalite anlamında 70’lerin yeşilçamına yaklasabildik mi?
Muazzam geliştiğini düşünüyorum; neden geçmiş ile kıyaslayalım ki. Çocukların elinde bile i-pad var artık. Ve hep şuna inanırım geçmiş geçti gelecek bilinmez. Sen şu an ne yapıyorsun?  Gittiğim her festivalde Türk sinemasının gelişiminden övgüyle bahsedilmesi; oyuncuları hakkında konuşulması beni gururlandırıyor.
Bir filmin başarısınındaki oyuncu seçiminin oranı nedir? Salt güçlü bir castingle başarı sağlanabilir mi sizce?
Cast’ın doğru seçilmesi; yerleştirilmesi; ve yön verilmesi başarısı bir filmin %50 sidir. Bu net.
Yeni yetenekleri bulmak için ne gibi bir çalışmalarınız var?
Salı ve perşembe günleri oyuncu görüşmeleri yapıyoruz. İster ajansı olsun ister olmasın randevu alan her oyuncuyla belli materyalleri yanında oldugu sürece görüşüyoruz. Showreel, CV ve headshot fotoğrafı şartı koştuk. Bu anlamda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyorum.  Bir oyuncu elini kolunu sallayarak bir görüşmeye gitmemeli; karşında ki sana bakar sen ona bakarsın sonuç koca bir sıfır.
Sizce oyunculuk sadece iyi rol yapmak mıdır? Kültürel ve sanatsal birikim ne denli önemlidir?
İyi rol yapmak mı? Oyunculuk tam tersi rol yapmamaktır. Diğer birikimler elbet birgün ve mutlaka birgün bir karakterde işine yarar.
Oyuncu seçimlerinde yetenek ve görüntü arasında bir değerlendirmeyi nasıl oranlarsınız?
Her karakter için ister istemez kafanda bir görüntü oluşuyor; masum bir karakter araken kaşları ince alınmış saçları röfleli bir karaktere ister istemez yaklaşamıyorsun. Dolayısyla böyle bir fotograf gördüğünde şeçmeye çağıramıyorsun. Bu yüzden işte fotograf önemli. En doğal halinle çakilmiş headshotlar olmalı. Yetenek dediğiniz şey ise audition sırasında verilen auditionda karakteri ne denli ortaya çıkardığınla doğru orantılı.
Şimdiye kadar dahil olduğunuz projelerde yaşadığınız en büyük zorluk ne oldu?
Ne aradığını bilmeyen kendi kafasında net olmayan bir karakteri dogru brief veremeyen yönetmenler. Halbuki elinde bir senaryo var paylaştığın bu senaryoda  senarist karakteri senaryo da anlatıyor. Eğer bir cast direktörü ile çalışıyorsan bırak sana yardımcı olsun. Güven duy.
Çalışmaktan en çok keyif aldığınız yönetmen ve oyuncuları öğrenebilir miyiz?
O kadar çok ki;  Ezel başta olmak üzere çalıştığım her işte  yönetmenle ve oyuncularla keyif içinde çalıştım. Buna dizi yönetmenlerim de dizide rol alan oyuncu arkadaşlarımda dahil.
Oyuncu Seçimleri Atölyenizden biraz bahseder misiniz?
Tamamen bir auditiona girmeden once neler ve ne aşamalardan geçmesi gerektiği hakkında farkındalık yaratn bir atölye çalışması. Oyuncular ellerine audition sahnesini aldıktan sonra sadece oradaki cümleleri ezberlemeye odaklanıyorlar dolayısıyla rolu alamıyorlar ve neden rol alamadıklarını anlamıyor. Halbuki bir rolu almanın ilk etabı CV ve fotoğraftan geçer. Bizim ilk incelediğimiz ilk gözgöze geldiğimiz şeyler değil midir CV ve fotograflar. Ayrıca workshop sırasında nefes egzersizleri ile farkındalığımızı açıyoruz. İçimize dönüyor ve içimizdeki bir karakterle yüzleşiyoruz.
Son olarak sinemada oyunculuk anlamında kariyer düşünen genç yeteneklere öğütleriniz nelerdir?
Mutlak ve farkında olarak auditionlara hazırlansınlar; her zaman bir oyuncu olarak hazır olsunlar. Yarın önlerine ne çıkar bilinmez. Enerjileri yüksek; özgüvenli ve en önemlisi ne yaptıklarının farkında olsunlar. Sabah mutlaka ama mutlaka meditasyon yapmayı atlamasınlar. Yaptıkları işten keyif alsınlar ve eğlensinler. Bakımlı olmayı ihmal etmesinler.  
*
Share/Save/Bookmark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder