25 Mart 2014 Salı

Size Özel Bir Sigortacınız Olsun İster Miydiniz?

Generali Sigorta’nın reklamlarını bir süredir izliyordum. Önce eğlenceli olması dikkatimi çekti, sonra bir arkadaşım aracı için bildiğim iyi bir sigorta var mı diye sorunca aklıma geldi Generali Ali diye:) Reklamları aklımda kalmış demek ki… Üşenmedim gittim sizin için aradım.

Zorunlu Trafik Sigortası veya kasko için Generali’nin 7/24 Özel Sigorta Danışmanlığı hattı 0850 555 55 55’i veya generali.com.tr den 1 dakikada teklif alabiliyorsunuz. Generali Sigorta müşterisi olmasanız dahi bir kez teklif alırsanız size kişisel sigorta danışmanı atıyorlar. Bilgi alan kişi her aradığında, karşısında aynı danışmanı buluyor. Böylece müşteriler sorunlarını her defasında baştan anlatmak zorunda kalmıyor ve telefonda uzun uzun beklemeden işlerini kolayca halledebiliyor. Bildiğiniz size özel bir sigortacınız oluyor:)
Bu arada Generali 1831 yılında İtalya’da kurulmuş ve 150 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteriyormuş. Tüm dünyada 65 milyonu aşkın müşterisi varmış. Bir sigorta şirketi için oldukça güvenilirler yani.

Bugünlerde Zorunlu Trafik Sigortasında %70’e varan indirimleri varmış. Eğer yakın zamanda zorunlu trafik veya kasko sigortası yaptıracaksanız Generali’den teklif almadan yaptırmayın derim. Teklifler kişiye ve arabaya özel yapıldığı için indirimler de kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Bu yüzden teklif alırken yaşınız, arabanızın yakıt türü gibi etmenler de önemli oluyor.
Hemen teklif alıp indirim kazanmak isterseniz, 31 Mart’a kadar generali.com.tr yi ziyaret edin.
1 Dakikada Teklif Almak için Tıklayın.

Bir boomads advertorial içeriğidir. *
Share/Save/Bookmark

23 Mart 2014 Pazar

Gençlik halleriyle beraber poz veren ünlüler















*
Share/Save/Bookmark

21 Mart 2014 Cuma

Susturulamayan Che şarkısı

Usta Yönetmen Costa Gavras'ın 1973 tarihli État de siège / Sıkıyönetim (Görünmeyen Ayaklanma) filminden şu an ülke olarak yaşadıklarımızı özetleyen umut dolu bir sahne. İzlenilsin izlettirilsin.


*
Share/Save/Bookmark

10 Mart 2014 Pazartesi

Yaratıcı ve farklı projeler üretmek istiyorum


*
Share/Save/Bookmark

9 Mart 2014 Pazar

Tutucuların sığınağı sansür

Atilla Dorsay, “Tutucu iktidarın tek sığınağı, ‘genel ahlaka aykırı’ gibi yuvarlak bir tanımlama” dedi. SE-YAP Başkan Yardımcısı Yamaç Okur, yönetmeliğin değişmesi gerektiğini vurguladı. SİYAD Genel Sekreteri Deniz Yavuz ve sinema yazarımız Sungu Çapan da ‘Yasağa hayır!” dedi.

Ünlü yönetmen Lars von Trier’in son filmi “Nymphomaniac”ın Türkiye gösteriminin Sinema Genel Müdürlüğü’ne bağlı Değerlendirme ve Sınıflandırma Üst Kurulu tarafından yasaklanması sinema dünyasında tepkiyle karşılandı. Atilla Dorsay, “Tutucu iktidarın tek sığınağı, ‘genel ahlaka aykırı’ gibi yuvarlak bir tanımlama” derken, Sinema Eserleri Yapımcıları Meslek Birliği (SEYAP) adına üst kurulda yer alan ve yasaklama kararına karşı çıkan iki üyeden biri olan Yamaç Okur, Sinema Yönetmeliği’nin 11. maddesine dikkat çekti. Okur, “Genel ahlak, kamu düzeni gibi muğlak kavramlar var. Onlarla birlikte yönetmelikte birçok madde değişmeli” dedi. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Genel Sekreteri Deniz Yavuz ise yasakların vatandaşların haklarını kısıtladığını belirterek “Uygun bulmadığınız bir filmi izlemezsiniz, beğenmezseniz ya da rahatsız olursanız çıkarsınız salondan. Sağlıklı insanlar için durum bu kadar basit” diye konuştu. Filmin gösterimi, üst kurul tarafından “yoğunlukla pornografik görüntü ve diyaloglar içermesi, ayrıca genel ahlaka aykırı, çocukların ve gençlerin ruh sağ- lığını etkileyici olumsuz örnek oluştu- ran görüntü ve etkiler içermesi nede- niyle” yasaklanmıştı.
‘Yasaklama hoş görülemez’
Atilla Dorsay (Sinema Eleştirmeni)
Kendi adıma bayıldığım bir film değil. Filmle ilgili olumsuz bir eleştiri de yazmıştım. Ama bu, yasaklanmasını hoş görmemiz anlamına gelmez. Dünyada yasak sistemi kalktı, yaş sınırlandırılması var. Bizde de durumun böyle olduğunu sanıyordum, kararı duyunca şaşırdım. Eskiden bu noktada Kültür Bakanlığı’ndan medet umulurdu. İçinde bulunduğumuz ortamda bunu beklemek saflık olur. Tutucu iktidarların tek sığınağı “genel ahlaka aykırı” gibi yuvarlak bir tanımlama. Ben yine de sağduyunun galip geleceğine ve herkesin merak ettiği bu filmi izleyeceğine inanıyorum.
‘Bu zihniyetten ne beklenir ki?’
 SUNGU ÇAPAN (Cumhuriyet sinema yazarı)
Lars Von Trier’in seks bağımlılığını, cinsellik olgusunu ‘sado-mazo’ her yönüyle ele alarak konu edinen, hazmı zor, son “olay filmi” “Nymphomaniac/ İtiraf”ı seyretmiş biri olarak bu filmin yasaklanmasını bekliyordum, desem ukalalık olmaz sanırım. Çünkü dini imanı para olan ve sanat dahil her alana el atan muhafazakâr AKP zihniyetinden başka ne beklenir ki zaten?
‘Yönetmelik değişmeli’
YAMAÇ OKUR (SE-YAP Başkan Yardımcısı)
Dernek adına üst kurulda görevliydim ve karara şerh koydum. Nedeni çok basit: Herhangi bir sinema filminin ticari dolaşıma girmeme kararını doğru bulmuyorum. Yönetmelik değişikliği talebimiz var ve bu konuda Sinema Genel Müdürlüğü’yle ilişki içindeyiz. Onlar da farkındalar, 11. madde başta olmak üzere birçok madde değişmeli. Onun dışında başka bir sıkıntı da yaş sınıflandırmasıyla ilgili. Sınırlandırma bilimsel ölçütlerle değerlendirilmeli. Kıstasın ne olduğu net bir şekilde yönetmelikte belirlenmeli. Ayrıca genel ahlak, kamu düzeni gibi muğlak kavramlar var. Bunlardan uzaklaşmamız gerekiyor. Filmin dağıtımcı firması hukuki yollara başvurursa bu emsal bir karar olur.
Uyarıya ‘evet’, yasağa ‘hayır’
DENİZ YAVUZ (SİYAD Genel Sekreteri)
Sanat eserlerinin yasaklanması, sanatçıların engellenmesinin bu çağda, hiçbir yasada ve iradede yeri yoktur. Televizyonda rahatsız olduğunuz
bir şeyle karşılaşırsanız cihazı kaparsınız. Aynı şekilde uygun bulmadığınız bir filmi izlemezsiniz; beğenmezseniz ya da rahatsız olursanız çıkarsınız salondan. Sağlıklı insanlar için durum bu kadar basit. “Nymphomaniac” ile ilgili durumdan öte yönetmeliklerde bu kararların alınmasını sağlayan düzenlemelerin ortadan kaldırılması gerekiyor. İlgili kurum, insanların ruh sağlığını, hakkını elbette gözetmek zorunda ve bununla ilgili yaş sınırı uyarıları yapmakta. Yasaklayarak birçok vatandaşın kimi haklarını kısıtlamış olmuyor muyuz?
***
Filmin dağıtımcısından yasağa tepki
Sansür hortladı!
“Nymphomaniac” filminin Türkiye dağıtım haklarını elinde bulunduran Özen Filmcilik ve Umut Sanat Filmcilik, dün yasak kararını avukatlarıyla değerlendirdikten sonra bir ön açıklama yaptı. “Türkiye’de sanata sansür dönemi yeniden hortlamıştır” denilen açıklamada, Lars Von Trier’in Nymphomaniac Vol.I ve II filmlerinin tüm dünyada 16 veya 18 yaş sınırı getirilerek, kesilmeden ve mozaiklenmeden seyirciyle buluştuğuna dikkat çekildi.
Dağıtım şirketi, filme getirilen sansür ve atacakları hukuki adımlarla ilgili 7 Mart Cuma günü Ortaköy Feriye Sineması’nda bir basın açıklaması yapacak.
Öte yandan, !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin direktörü Serra Ciliv, yasak kararının çok üzücü olduğunu söyleyerek, bu kararın festivallerin bağımsız olmasının önemini bir kez daha gösterdiğini söyledi. Ciliv, “Biz iyi ki festivaliz, iyi ki sansürden muafız ve bu filmi izleyiciyle buluşturabildik” dedi.
Lars von Trier’in filmi, kendisi tarafından “denetlenmiş” versiyonuyla iki bölüm halinde !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterilmişti.
Film, 5-20 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 33. İstanbul Film Fe

stivali’nde de gösterilecek.
***
Sinema Genel Müdürü yasağı savundu
Sinema Genel Müdürü Cem Erkul, AFP haber ajansına bir açıklamaya yaparak, “Nymphomaniac” filminin “pornografik görüntüler ve kadına karşı aşırı şiddet içermesi nedeniyle” yasaklandığını belirtti.
“Bu film porno kategorisinde” diyen Erkul, filmin çoğunluğu alışveriş merkezlerinde bulunan sinema salonlarında gösteriminin uygun olmadığını söyledi.
“Demokratik ülkelerde eleştiri normal” diyen Erkul, filmin 33. İstanbul Film Festivali’nde gösterileceğini anımsatarak, dolayısıyla genel bir yasağın söz konusu olmadığını ifade etti.
Kaynak: “Tutucuların sığınağı sansür”, Aslı Uluşahin, Cumhuriyet, 4 Mart 2014
alıntı yapılan site "http://www.siyahbant.org/?p=2783"
*
Share/Save/Bookmark

Sinemacılardan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Açık Mektup

Sinemacılardan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Açık Mektup

Sanata yönelik sansürü araştıran, belgeleyen ve sansürle mücadele etmeyi amaçlayan Siyah Bant girişimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın etkinliklerde gösterilecek yerli filmlere kayıt-tescil zorunluluğu getirmesine karşı, bu uygulamanın geri çekilmesi için sinemacılarla birlikte bir imza metni hazırladı.

Aralarında Nuri Bilge CeylanReha Erdem, Yeşim Ustaoğlu, Tayfun Pirselimoğlu, Onur Ünlü ve Yeni Sinema Hareketi yönetmenlerinin de olduğu 211 sinemacı ve sinema sektörünün büyük bölümünü kapsayan 40’a yakın festival, meslek örgütü, sendika, yapım ve dağıtım şirketinin imzaladığı mektupta, sanatsal etkinliklerde filmlerin gösterimi için istenen kayıt-tescil uygulamasının, san

atsal ifade özgürlüğüne bir engel oluşturacağı ifade edildi.

Ayrıca mektupta filmlerin kayıt-tescil edilmesi için geçmeleri gereken Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulları’nın kriterlerinin muğlaklığı, siyasi ve ahlaki gerekçelerle yasaklamaya varan uygulamaları eleştirildi. Son olarak Lars von Trier'in 'Nymphomaniac' filminin ticari gösterimine ve dolaşımına izin verilmeyerek açık bir sansür uygulandığı ve bunun kabul edilemeyeceği belirtildi.

Sansüre yönelik girişimlerin karşısında kararlılıkla duracaklarını belirten imzacılar, ilgili yönetmeliklerin sektör ile işbirliği halinde yeniden düzenlenmesini, Kurulların filmlerin “ticari dolaşıma ve gösterime giremez” kararı verme yetkisinin kaldırılmasını, Kurul kararlarında ifade özgürlüğü ve sinema sanatının özgünlüğünün gözetilmesini ve sanatsal etkinliklerde filmlerin kayıt-tescil belgesi istenmeksizin özgürce gösterilmesini talep ediyor.

Açık mektup ve imzası bulunan sinemacılar, meslek örgütleri, sendika ve festivallerin listesi aşağıdadır.

Siyah Bant

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NA AÇIK MEKTUP
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türkiye’de düzenlenen film
festivallerine ve çeşitli kültür sanat kurumlarına 2014 Ocak ayında gönderdiği bir yazıyla, etkinliklerde gösterilecek yerli filmlerin kayıt ve tescil edilmiş olması zorunluluğunu vurgulayarak, gösterimlerin yapıldığı mekânlarda denetimlerin yapılacağını ve kuralın ihlali halinde yaptırım uygulanacağını bildirdi.
Kayıt-tescil, başvurusu mevcut yönetmeliklere göre ancak bir yapımcı şirket
tarafından yapılabilen ve filmlerin sınıflandırma ve değerlendirme kurulundan
geçmesiyle sonuçlanan bir süreçtir. Dolayısıyla sanatsal etkinliklerde gösterilecek olan filmlere yönelik olarak (özellikle yapımcı belgesine sahip olmadıklarından dolayı kayıt tescil yaptıramayan kısa film ve belgeseller) gönderilen bu yazı, sinema sektöründe karışıklığa ve huzursuzluğa yol açmıştır.
Bir filmin yaş sınıflandırması ve değerlendirilmesinin yapılması dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bir gerekliliktir. Ancak kriterleri son derece muğlak olan Değerlendirme ve Sınıflandırma yönetmeliği doğrultusunda Alt ve Üst Kurul üyeleri, daha ziyade ahlaki ya da siyasi nedenlerle filmlere yüksek yaş sınırları getirerek gösterimini kısıtlayabildiği gibi, “ticari dolaşıma giremez” kararı alarak açık bir şekilde sansür uygulayabiliyor. Filmlerin kayıt-tescil zorunluluğu üzerinde oluşturulan bu kontrol mekanizması, sanatsal ifade özgürlüğünü açıkça tehdit ediyor. Son olarak Lars von Trier’in ‘Nymphomaniac’ filmi için Sınıflandırma ve Değerlendirme Üst Kurulu tarafından ticari dolaşım ve gösterime çıkamaz kararı verildi. Mevcut yönetmeliğin 11. maddesinde belirtildiği üzere “kamu düzeni, genel ahlak, küçüklerin ve gençlerin ruh ve beden sağlığının korunması, insan onuruna uygunluk ve Anayasada öngörülen diğer ilkeler doğrultusunda” film yasaklanmıştır.
Aşağıda imzası bulunan sinemacılar, sinema yazarları, meslek örgütleri, sendika ve festivaller olarak şunları talep ediyoruz:
• Kayıt ve Tescil ile Sınıflandırma ve Değerlendirme yönetmelikleri, sinema sektörü ile istişare edilerek hızla yeniden düzenlenmeli; yeni yönetmelikte yaş
sınıflandırmasına uluslararası kabul edilmiş olan bilimsel ölçütler getirilmelidir.
Özellikle, Değerlendirme Kurulları’nın, filmlere ticari dolaşıma ve gösterime
giremez kararı verme yetkisi kaldırılmalıdır.
• Film festivallerinde ve her türlü sanatsal etkinlikte filmler, kayıt-tescil belgesi istenmeksizin özgürce gösterilmelidir.
• Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurullarında kararlar alınırken, kanunca reşit
olarak tanımlanan reşit bireylerin seçme ve ifade özgürlüğü ve sinema sanatının
özgünlüğü gözetilmelidir.
Süreci yakından takip edeceğimizi ve sansüre yönelik kararların karşısında
duracağımızı, her koşulda mesleki özgürlüğümüzü savunmaya hep birlikte ve
kararlılıkla devam edeceğimizi kamuoyu huzurunda duyuruyoruz.
İMZA VERENLER:
!F İstanbul Film Festivali, 1001 Belgesel Film Festivali, Alternatif Medya Derneği, Altyazı Aylık Sinema Dergisi, Anadolu Kültür, Ankara Film Festivali, Aram Tigran Sanat Akademisi, Atlantik Film, Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB), Cam Film, Canlandıranlar Yetenek Kampı ve Festivali, Cegerxwîn Sanat Akademisi, Documentarist Uluslararası Belgesel Film Festivali, Doliche Filmcilik, Filmamed, Belgesel Film Festivali, Filmmor Kadın Filmleri Festivali, Hangi İnsan Hakları Film ,Festivali, İşçi Filmleri Festivali , Kibrit Film, Mavi Düşler Sanat Merkezi, Mithat Alam Film Merkezi, Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği, Pembe Hayat KuirFest, Puruli,Kültür Sanat, Ret Film, Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği(SENARİSTBİR), Senaryo Yazarları Derneği (SEN-DER), Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SE-YAP), Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (BİROY), SİNESEN, Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, Uluslararası Kısa Film Festivali, Van Ahtamar Film Festivali, Yeni Sinema Hareketi, Yılmaz Güney Film Festivali, Z1 Film Atolyesi
Ahmet Gürata, Ali Vatansever, Ali Aydın, Alp Birol, Alpgiray M. Uğurlu, Altay Özbek, Artorius Sayar, Aslı Şahin, Aslı Ertürk, Aslı Erdem, Aslı Filiz, Aslı Özge, Aycan Çetin, Aydın Orak, Aydın Erel, Ayfer Tunç, Ayşe Çetinbaş, Ayşebengi Çelik, Ayşen Günsu Teker, Ayşin Akbulut, Ayten Başar, Balım Tanriöver, Belma Baş, Belmin Söylemez, Berat İlk, Berke Göl, Betül Esener, Bilal Babaoğlu, Birol Elginöz, Burak Acar, Burhan Gün, Can Kılcıoğlu, Çayan Demirel, Cem Öztüfekçi, Cenk Örtülü, Çetin Baskın, Çiğdem Mater, Çiğdem Vitrinel, Claudine Avetyan, Deniz Yeşil, Deniz Koçak, Deniz Akçay Katıksız, Dersu Yavuz Altun, Derviş Zaim, Devrim Akkaya, Didem Ayberkin, Dilde Mahalli, Dilek Gökçin, Doğa Kılcıoğlu, Ebru Karaca, Ebubekir Çetinkaya, Elif Ergezen, Elif Taşçıoğlu, Emel Çelebi, Emin Alper, Emine Yıldırım, Emrah Dönmez, Emrah Kalan, Emre Akay, Emre Yeksan, Ender Yeşildağ, Enis Köstepen, Erdem Murat Çelikler, Esra Ciliv, Ethem Özgüven, Ezgi Yalınalp, Faruk Karaçay, Fatma Çolakoğlu, Fatma Karanfil, Ferit Karahan, Fırat Yücel, Funda Ödemiş, Gaye Boralıoğlu, Gül Meriç Özen, Güldenay Somunut, Güliz Sağlam, Güliz Kucur, Gülsüm Tansu Öz, Gürcan Keltek, Hakkı Kurtuluş, Halit Fırat Yazar, Haluk Ünal, Hasan Tuna Balkan, Haşmet Topaloğlu, Hatice Aslan, Hatyak Yakar, Hilmi Etikan, Hüseyin Karabey, İlham Bakır, İlker Berke, İlker Barış, İlksen Başarır, İmre Azem, İnan Güngören, İnan Temelkuran İnci Uluçay, İpek Türktan Kaynak, İsmet Arasan, Janset Pacal, Kazım Gündoğan, Kazım Öz, Kemal Öner, Kemal Alptekin, Kerem Topuz, Kibar Dağlayan Yiğit, Kıvanç Yalçıner, Korkut Akın, M. Cem Öztüfekçi, M. Özgür Candan, Mahmut Fazıl Coşkun, Medet Dilek, Mehmet Rasim Doğan, Mehmet Şafak Turkel, Melik Saraçoğlu, Memik Horuz, Metin Yeğin, Metin Avdaç, Mithat Alam, Müjde Mizgin Arslan, Murat Muslu, Murat Ayman, Murat Zubi, Murat Düzgünoğlu, Nadir Öperli, Nalan Merter Savaş, Nazif Çoşkun, Nazlı Durlu, Necati Sönmez, Nedim Hazar, Nejla Demirci, Neşe Şen, Nesimi Yetik, Nesra Gürbüz, Nezahat Gündoğan, Nida Karabol Akdeniz, Nihal Katipoğlu, Nihal G. Koldaş, Nihan Küçükural, Nil Perçinler, Nil Güleç Ünsal, Nilgün Öneş, Nur Sürer, Nuran Evren Şit, Nuri Bilge Ceylan, Nuriye Bilici, Oğuz Kaynak, Ömer Tuncer, Ömür Atay, Önder Çakar, OnurÜnlü, Orcun Oksar, Ozan Turgut, Özcan Vardar, Özcan Alper, Özkan Yılmaz, Özkan Küçük, Özlem Sarıyıldız, Pelin Esmer, Pınar Uysal, Ramin Matin, Recep Yener, Reha Erdem, Reis Çelik, Reyhan Tuvi, Rıza Kocaoğlu, Şafak Orbay, Sedat Yılmaz, Selçuk Akman, Selim Evci, Selin Vatansever, Semih Dindar, Senem Aytaç, Seren Yüce, Serkan Çakarer, Serkan Acar, Sevgi Saygı, Sevil Demirci, Seyfettin Tokmak, Seyhan Kaya, Sinan Güngör, Sinemis Candemir, Soner Sert, Şükran Kuyucak Esen, Süleyman Demirel, Tahsin İşbilen, Tamer Baran, Tarık Tufan, Tayfun Pirselimoğlu, Tolga Esmer, Tuğçe Taçkın, Türker Korkmaz, Ufuk Karalı, Uğur Egemen İres, Ümit Kıvanç, Ümit Ünal, Veli Kahraman, Vural Çavuşoğlu, Vuslat Saraçoğlu, Yamaç Okur, Yaşar Yenigün, Yasin Ali Türkeri, Yavuz Özkan, Yeşim Ustaoğlu, Yonca Ertürk, Zeynel Koç, Zeynel Aslankaya, Zeynep Dadak, Zeynep Nilüfer Özçelik, Zeynep Özbatur Atakan
*
Share/Save/Bookmark

6 Mart 2014 Perşembe

Kısacık bir filmcik

Sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan'ın bir ricası var, kendisinden dinleyelim:)

"Kızım Elif ve arkadaşlarının çektikleri film. Youtube'dan çok like edilirse Almanya'da uluslararası bir yarışmaya katılacaklar. Hadi izleyin ve like edin lütfen. Topu topu 1 buçuk dakika."

*
Share/Save/Bookmark

4 Mart 2014 Salı

Inception kutu oyunu "Inceptor"




 Yakın sinema tarihinin en etkileyici filmlerinden biri kabul edilen ve şimdiden klasik mertebesine yükseltilen Inception, yine bizi rüyalar alemine götürüyor. Ancak bu kez bir kutu oyunuyla. 2-5 oyuncunun oynayabildiği Inceptor adlı oyun, filmin ana temasında olduğu gibi fikir tohumlarını bir başka zihne ekme üzerine kurulu.
Rüyalar aleminde geçen Inceptor’da, her oyuncu ya da takım, ellerindeki görev kartını kullanarak, rüya görenin yani Mark’ın zihnine bir fikir tohumu ekmeye çalışıyor. Bunu en kısa sürede yapan, oyunu kazanıyor. Her oyuncu, zar atarak iç içe geçmiş halkalar olarak tasvir edilen rüya seviyeleri üzerinde ilerliyor ve her rüya seviyesinde en az bir görevin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Oyuncular, piyonlarının geldiği ikona göre bir kart seçiyor. Arcihtect, Forger, Extractor ve Inception adlarını taşıyan dört farklı renkteki kartlardan ana görev kartında belirtilen adette toplanması gerekiyor. Bu esnada bilinçaltı kartları da oyuncuların karşısına çıkıyor ve kolaylaştırıcı ya da zorlaştırıcı etkiler yapıyor. Rüya seviyelerinde içe doğru ilerledikçe renkli kartların toplanması daha da zorlaşıyor. Son aşamaya gelip fikir tohumu ekildikten sonra oyuncuların belirli sayıda hamleyle ilk rüya seviyesine dönmesi gerekiyor aksi halde o oyuncular arafta kalıyor.
Kickstarter üzerinden toplamak istediği 30 bin dolarlık fonun büyük bir kısmına ulaşan Inceptor, her şey yolunda giderse ağustos ayında destekçileriyle buluşacak. Oyunun standart versiyonu için 59 dolarlık destek talep ediliyor. Özel bir alüminyum çanta içinde gönderilecek The Chemist versiyonu içinse 110 doları gözden çıkarmak gerek. Oyun yurt dışına da gönderiliyor.

Oyunu geliştiren ekip, Warner Bros.’la görüştüklerini ve şirketin lisanslama yapmasa da, oyunun üretimine dair herhangi bir olumsuz tavrı olmadığını belirtiyor.

kaynak: http://www.log.com.tr/inceptionin-kutu-oyunu-ruyalar-alemine-goturuyor/








*
Share/Save/Bookmark

3 Mart 2014 Pazartesi

Türk Filmlerine Minimal Afişler



















*
Share/Save/Bookmark

2 Mart 2014 Pazar

En iyi kadın oyuncuların oskarlık kıyafetleri











*
Share/Save/Bookmark