28 Ağustos 2012 Salı

Benimle peynir yer misin?

28696_2Jeff Garlin’in yazıp yönettiği 2006 yapımı bir film “I want someone to eat cheese with(Benimle peynir yiyebilecek biri istiyorum)”.Adı biraz uzun ama tam filme uyan bir isim olmuş zaten filmde de geçiyor replik olarak.Jeff Garlin’i bilen Curb Your Enthusiasm’dan hatırlar.Larry David’in menajeri rolündeydi.Zaten filmi izlerken de bol miktarda Larry David tarzını anımsatıyor.Seinfeld’i anlatmak gereksiz heralde, hiçbirşey hakkında dünyanın en iyi dizisidir desek yeterli.Tam bir televizyon fenomeni.Benim de Friends ile birlikte hayatımda en sevdiğim iki diziden biridir.Son zamanlarda onun yokluğunu aratmayak istemeyen Larry David Curb Your Enthusiasm’da yine hiçbir şey hakkında herşeyi anlatmaya devam ediyor.Bu dizilerin filmle ortak yanı yarattığı mizahın kara mizahın denilen günlük gerçekliğe yakın olmasıydı.

iwantsomeonetoeatcheesewithpic
Amerikan durum komedilerinin ortak özelliğidir gülme efekti.Tamam her ne kadar komik olsada şakalar sanki gülmeyi bilmiyormuşuzcasına bunu hatırlatması hep bir yapaylık yaratmıştır.Ya da şöyle olur takılıp yere düşen biri komik gelir,arkadan da gelen yapay efektle beraber zaten biryerinin acımadığını anlarız aslında.Güldürmek için düşmüştür yani o.Ama Seinfeld’le gelen bu başkaldırı aslında düşen kişinin gerçekten düştüğünü ve gülerken aslında gülmememiz gerektiğini hissettirir.Hala ara ara açar izlerim Seinfeld’i Costanza’nin o girdiği tuhaf durumlara katıla katıla gülerim ama bir yandan da onun o becerisizlikleri o çaresizlikleri içimi burkar.Hem gülerim hem acırım yani.Aynısı Curb your Enthusiasm’da kendini oynayan Larry David’e de karşı hissederim.Tamamen kurmaca bir iş olsa da o kadar gerçekçi bir sinema dili yaratılmıştırki bence asıl mizah budur.Bunu sinemada en iyi uygulayanlar elbetteki Coen kardeşlerdir.Kara mizahın kitabını yazdılar desek yeridir.

2007_i_want_someone_to_eat_cheese_with_009
Bu film de bunların izinden giden katıla katıla gülmesek de gülmeyle beraber bir acıma duygusuyla izliyoruz.Kahramanımız James (Jeff Garlin) Chicago’da annesiyle yaşayan 37 yaşında bir “kaybeden”dir aslında.Oyunculukla geçinir ama ne New York ne de Los Angeles’da şansını denemektense kendi yağında kavrulmaya çalışan vasat bir oyuncudur.Küçük işlerle günü kurtarmaya çalışır.Tabi çoğu zaman günü kurtaramaz ve sürekli darbeler alır.Hem iş hayatında hem de özel hayatında işler hiç istediği gibi gitmez.Özellikle yalnızlığını sürekli kafasına takar ve bunu yemek yiyerek atlamaya çalışır.Zaten filmin ismindeki ironi de burdan gelir.Birşeyleri beraber yiyebileceği birini aramaktadır aslında.Genel olarak bir hikaye örgüsünden söz edilemez,zaten sizi kurgusuyla hikayesiyle bir yere götürmek isteyen bir film değil bu.Tamamen karakterimiz James ile gezeriz,onun hayatına tanıklık ederiz.Onun çaresizliklerine üzülürüz ve bunları takmıyormuş gibi gelmesine kızarız bir nevi.Kadınlar konusunda oldukça özgüvensizdir. Zaten sürekli yemesinden olayı kendi tabiriyle koca g*tlünün tekidir.Hal böyle olunca az da olsa önüne çıkan fırsatları kaçırmamaya çalışır.Yakın arkadaşının kızının öğretmeni Stella (Bonnie Hunt) ve cafede tanıştığı ayarsız Beth(Sarah Silvarman) beraber peynir yemek istediği ve fırsatlarını kovaladığı iki kadındır.Ayrıca efsane film “Marty”nin de yeniden çekileceğini duyar ve bu kadar güzel bir filmin neden tekrar çekildiğini anlam veremesede içinde yer almayı istemektedir.Çünkü aslında gerçek hayatında esas “Marty” kendisidir.

GARLIN

Son derece samimi bir o kadar da komik bir film.James ile özdeşleşip yer yer gülüp bazen de hüzünlenmek istiyorsanız tam size göre.Ayrıca Sarah Silverman işin bonusu.Kendisinin nevi şahsına münhassır bir mizah anlayışı vardır.Bizim buraların mizahına uymasa da çoğu zaman severim kendisini.Youtube’da aratın I’m fucking Matt Damon diye ne dediğimi daha iyi anlarsınız(aratmışken büyük ihtimalle Paris Hilton’a ayarı da çıkmıştır.Onu da kaçırmayın derim:)Öyle Adriana lima güzelliği yoktur da kendi çapında güzelliği de olan bir insan Sarah Silverman.Hem güzel hem seksi.Bir erkek daha ne isterki:)

*
Share/Save/Bookmark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder