3 Haziran 2012 Pazar

Bu filme "bağlanmak yok"

 Üstüne koca endüstrilerin kurulduğu bir laf vardır herkesin bildiği.“Sex sells” yani  cinselllik her zaman satar.Bu kadim söz öyle geçerlidir ki sinemadan reklam sektörüne müzikten dergicilik sektörüne de her alanda bolca kullanılmış ve kullanılmaya devam etmektedir.Sinemada da endüstrinin her zaman başvurduğu sihirli bir formüldür.Buna örnek olarak da  genç kuşağın sevdiği Ashton Kutcher ve Natalie Portman’ı buluşturan bir film No Strings Attached, türkçesi Bağlanmak yok.Yönetmenliğini Ivan Reitman’ın yaptığı senaryosunun Elizabeth Meriwether’a ait olduğu 2011 yapımı filmde usta oyuncu Kevin Kline da yer alıyor. 


Her oyuncunun kariyerinde bunun gibi filmler yer almıştır.Daha çok genç kuşağı hedef alan bu tarz filmler yukarıda bahsettiğimiz gibi başarısı kanıtlanmış formül temelinde seyretmektedir ve bu filmde de aynı seyir devam etmektedir.Genç doktor adayı Emma(Natalie Portman) erken yaşta babasını kaybederek her ne kadar göstermese de derinden bir acı yaşıyor ve çocukluk arkadaşı Adam(Ashton Kutcher) ise kendisine abayı yakmış durumdadır.Ama ciddi ilişkilerden korkan Emma aralarındaki ilişkiyi sadece fiziksel bir ortaklığa indirip fazla ilerlemesini istememektedir.Esas kız taş,esas oğlan da karizma olunca aralarındaki bu fiziksel birliktelik amiyane tabirle “fuck buddy”lik müessesesi filmin seyir zevki yüksek tarafını oluşturuyor.Emma aslında herhangi bir sevgi durumundan rahatsız zira ne kadar çok severse o kadar üzüleceğini düşünüyor.Adam ise o da aynı durumda,ünlü babasının çocukca davranışları yüzünden o da ilişkiler konusunda hala çocukca davranıyor.Her iki taraf da ciddilik konusunda amatör olduklarından kendilerini için en iyi olanın bedensel bir birlikteliğin olduğunda karar kılıyorlar.Gerçi seks partneri olarak Natalie Portman’ın olması erkek seyirciler için komediden ziyade dram yaşattığı kesin.Aynı şey kadın seyirciler için de geçerli sanırım.Neyse gel zaman git zaman kahramanlarımız için işler istedikleri gibi ilerlemiyor ve aralarında aşk kıvılcımları çakmaya başlıyor.

Bir romantik komedinin amacı olarak iyi bir seyirlik sunsa da çoğu zaman tempo sorunu yaşamıyor da değil.Özellikle senaryo anlamında hiç mi hiç doyurucu değil.Sadece belden aşağı esprilere dayanan mizahı bir noktadan sonra sıkıyor.Göz zevkimizi doyuran Natalie Portman’ın varlığı ise ayrı bir muamma.V for vendetta olsun,Star Wars olun,Leon olsun,son dönemde oscar kazandıran Black Swan olsun son derece başarılı yapımlarda yer alan Portman için bu filmde oynamanın ne anlamı var bilmiyorum.Tek aklıma gelen heralde o dönemde yeni bir ev ya da araba almış olmalı ki onun taksidini ödemek için bu yapımda yer alıyordur.Şaka bir yana böyle bir filmde yer alarak vaktini harcamasına içim elvermiyor hele kariyeri anlamında daha ciddi projelerde yer almak varken.Ashton Kutcher için ise söylenecek birşey yok.Zira genç kızların sevgilisi olarak zaten bu tür filmlerin gediklisi kendisi.Bu filmde de kendi standartında bir performans sunuyor. 

 
Sonuç olarak hem romantik kısmında hem de komedi kısmında ciddi problemlere sahip olsa da izleseniz birşey kaybetmeyeceğiniz türden bir film.Yani kısacası güzeli seyretmek sevap ise bolca sevaba gireceğiniz kesin.
*
Share/Save/Bookmark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder