29 Kasım 2011 Salı

Kavgada Söylenmez

Yönetmenlerden özellikle sinema dünyasını derinden etkilemiş,akımlar yaratmış yönetmenlerden bunları duyacağım aklıma gelmezdi ama bir yerde rastlayınca aktarmak istedim.Öyle yönetmenlerin örnekleri var ki sinema yönetmeni olmalarını geçtim esas olarak sinema dehası,sinema kuramcısı,sosyolog ve ya filozof olarak tanımlanan bu yönetmenlerin böyle yorumlarının yer yer bayağı sözlere varacak kadar meslektaşlarına acıması olmaları düşünce ve duygu dünyalarına yakışmayacak cinsten.Belki herşeyi tüketme ekseninde konumlanan sinema endüstrisindeki gerilen ilişkilerin bir yansıması olarak görebiliriz belki de aslında onların deriden kemikten birer insan olduğunun göstergesi olabilir ya da belki hepsi birer reklamdan ibarettir.

Ama bir  de şöyle bakmak lazım,aşağıda ismi geçen yönetmenler sinemada akımlar yaratacak kadar duygunun yanınında aslen düşünce insanları.Hal böyle olunca sevinçlerinin,üzüntülerin yanında böyle de kötü atfedilen düşüncelerinin olmaları çok normal.Bunlar onların en insana dair yönleri olmalı.Mesela bir örnek vermek gerekirse yönetmenlerin birbirlerine karşı bu sözleri aklıma Woody Allen'ın son filmi Midnight in Paris'deki bir sahneyi aklıma getirdi.Sahnede kahramanımız yayınlanmamış kitabı hakkında Ernest Hemingway'in görüşünü almak istemektedir.Hemingway'in görüşü aşağıdaki sözleri haklı  çıkarır nitelikte.

Hemingway - Görüşüm şu ki nefret ettim.
Gil Pender  - Ama daha okumadın bile.
Hemingway - Eğer kötüyse,nefret ederim.Çünkü kötü edebiyattan nefret ederim.Hele de iyiyse,kıskanırım ve daha fazla nefret ederim.Başka bir yazarın görüşünü almak istemezsin.


Francois Truffaut'dan Michelangelo Antonioni'ye : "Antonioni, hakkında hiçbir güzel şey söyleyemeyeceğim tek önemli yönetmen. Beni sıkıyor; çünkü her zaman ciddi ve espri anlayışı hiç yok."

Ingmar Bergman'dan Michelangelo Antonioni'ye : "Fellini,Kurosawa ve Bunuel, Tarkovsky ile aynı çizgide ilerliyor gibi görünüyor.Ancak Antonioni'nin kendi can sıkıcılığı sebebiyle süresi dolalı çok oldu."

Ingmar Bergman'dan Orson Welles'e : "Benim gözümde sadece muzip biri; çünkü boş,ölü ve hiçbir ilgi çekici yanı yok.'Citizen Kane' ile eleştirmenlerin sevgilisi oldu ve sıkıcılıkta sınır tanımadı. Herşeyin üzerinde, gösterilen performansın hiçbir değeri yoktu. Buna rağmen, bu filmin gördüğü saygıya hala inanamıyorum."

Ingmar Bergman'dan Jean-Luc Godard'a :"Onun filmlerinden hiçbir şey anlamıyorum. Sürekli bir sahte entellektüelllik söz konusu. Sinematografik olarak hiçbir ilginç yanı yok ve son derece sıkıcı.Hayatımda böyle sıkıcı bir adam görmedim. Sanki filmlerini eleştirilmek için yapıyor."

Orson Welles'den Jean-Luc Godard'a : "Yönetmen olarak sinemaya katkısı belli; ancak benden onu bir düşünür olarak ciddiye almamı beklemeyin.Verdiği mesajlar toplu iğne başı kadar etmez."

Werner Herzog'dan Jean-Luc Godard'a: "İyi bir kung-fu filmi ile kıyaslandığında Godard'ın filmleri sahte entel parası gibi geliyor."

Jean-Luc Godard'dan Quentin Tarantino'ya: "Tarantino, prodüksiyon şirketine benim filmimin adını verdi ama keşke onun yerine para verseydi."

Jean- Luc Godard'dan Steven Spielberg'e: "Onu kişisel olarak tanıyorum; ancak filmleri o kadar da iyi değil."

Alex Cox'dan Steven Spielberg'e: "O bir yönetmen değil,şekerlemeci."

Tim Burton'dan Kevin Smith'e: "(Smith Burton'ı Planet of Apes'in sonunu kendi çizgi romanından çaldığı suçlaması üzerine) Beni tanıyanlar hayatımda hiçbir çizgi roman okumadığımı bilirler. Özellikle Smith tarafından yazılan herhangi bir şeyi okumam ise düşünülemez."
Kevin Smith'den Tim Burton'a: "Burton'ın Batman'i çektiğinde hayatında hiç çizgi roman okumadığını anlamıştım."

Kevin Smith'den Paul Thomas Anderson'a: "Onun Magnolia'sını bir daha asla izlemem; ama ibret olsun diye saklarım.Çünkü bu film bir karakterde ya da bir çalışmada davul gibi şişmiş megolomanlığın bulunmasının ne kadar kötü bir özellik olduğunu çok güzel ortaya koyuyor."

David Cronenberg'den M.Night Shylaman'a: "Bu heriften nefret ediyorum. Sıradaki soru lütfen.."

Ken Russell'dan Sir Richard Attenborough'a: "Kendini tatmin etme duygusu ve filmlerindeki tekrarlar onu bu karikatürün suçlusu yapıyor.Bu hatalar filmlerinin izleyiciye yaşattığı etkinin köküne kibrit suyu ekiyor."








*
Share/Save/Bookmark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder