Fantastik Filmler Festivali, bu yıl ilk kez
sinema severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Türkiye ve dünya sinemasından türünün
en nitelikli ve ses getiren filmlerini programına alan festival 22-24 Aralık
tarihleri arasında İstanbul Beyoğlu Sineması’nda gerçekleştirilecek.
Fantastik
Filmler Festivali, türünün en yeni örneklerinden, sinema tarihine damga vurmuş
kült filmlere uzanan ve özenle hazırlanan programıyla sinema severlerle
buluşacak. 3 gün sürecek festivalde toplam 14 film gösteriminin yanı sıra,
Türkiye Sineması’nın en başarılı yönetmenlerinden Onur Ünlü, BASKIN: KARABASAN
ve HOUSEWIFE filmleriyle uluslararası festivallerde büyük ses getiren Can
Evrenol ve ilk uzun metraj kurmacası KAYGI ile sinema severlerin beğenisini
kazanan Ceylan Özgün Özçelik filmlerden önce ve sonra izleyicilerle söyleşi
gerçekleştirecekler.
Festival
biletleri 15 Aralık Cuma günü Beyoğlu Sineması gişesinden satışa çıkacak.
PROGRAM
KAYGI (2017)
Yönetmen:
Ceylan Özgün Özçelik
Süre: 94
dk.
Ceylan
Özgün Özçelik’in dünya prömiyerini Berlinale’de gerçekleştiren psikolojik
gerilim türündeki filmi Kaygı, South by Southwest Film Festivali’nde de öne
çıkan kadın yönetmenlere verilen LUNA Gamechanger Ödülü‘ne layık görüldü. Algı
Eke’nin başrol oynadığı filmde genç bir kadın olan Hasret, gerçekliği
sorgularken, bu gerçeklik üzerinden yaşanılan toplumsal hafıza kaybının
izlerini arıyor.
BASKIN: KARABASAN (2015)
Yönetmen:
Can Evrenol
Süre: 82
dk.
Can
Evrenol’un ilk uzun metraj kurmacası dünya prömiyerini Toronto Uluslararası
Film Festivali’nin Gece Yarısı Çılgınlığı bölümünde yaptı. 5 polisin gece
devriyesi sırasında gelen yardım çağrısı üzerine gittikleri terk edilmiş tarihi
bir Osmanlı karakolunda başlarına gelenleri konu alan film, tam bir kabuslar silsilesi.
HOUSEWIFE (2017)
Yönetmen:
Can Evrenol
Süre: 97
dk.
İlk uzun
metraj kurmacası Baskın: Karabasan ile cehennemin kapılarını aralayan Can
Evrenol, ikinci uzun metraj kurmacasında bizi Holly’nin kabuslarına sürüklüyor.
Dünya prömiyerini Paris l’Etrange Film Festivali’nde gerçekleştiren filmin baş
rollerinde Clémentine Poidatz ve David Sakurai yer alırken, özellikle Sakurai
performansıyla seyircinin korkulu rüyası oluyor.
PRINCESS MONONOKE – PRENSES
MONONOKE (1997)
Yönetmen:
Hayao Miyazaki
Süre: 134
dk.
Studio
Ghibli’nin sunduğu renkli ve etkileyici anime dünyasının kapılarını
izleyicisine aralayan Princess Mononoke, 1500’lü yıllarda doğa üstü
yaratıkların, doğayı katleden insanlara karşı başlattığı destansı mücadeleyi
konu ediyor. Hayal gücünün derinliklerinde büyülü bir yolculuk vadeden film,
köyüne saldıran kötücül bir tanrıyı öldürürken edindiği ve üzerinde taşıyacağı
lanetli izi araştırmanın peşine düşen Ashitaka’nın bu yolculuk esnasında
Princess Mononoke ile karşılaşmasını konu alır.
APRIL AND THE EXTRAORDINARY
WORLD (2015)
Yönetmen:
Christian Desmares, Franck Ekinci
Süre: 105
dk.
Türkiye’de
ilk kez büyük perdede gösterilecek olan April and the Extraordinary World,
1940’lı yılların Fransa’sından izler taşıyor ve bir genç kız olan April’ın,
bilim insanlarının esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasının ardından
ebeveynlerini arayışını konu alıyor. Marion Cotillard ve Jean Rocherfort’un
sesleriyle karakterlere hayat verdiği bu sıra dışı steampunk örneği, Fransız
çizgi roman sanatçısı Jacques Tardi’nin aynı adlı eserinin leziz bir beyaz
perde uyarlaması.
THE BRAND NEW TESTAMENT – YENİ
AHİT (2015)
Yönetmen:
Jaco Van Dormael
Süre: 114
dk.
Bay
Hiçkimse (2009) ve 8. Gün (1996) gibi başarılı filmlere imza atan Belçikalı
yönetmen Jaco Van Dormael’in Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde Altın Küre
adayı olan filmi Yeni Ahit, dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yaptı.
Süresince, seyirciye farklı hazlar yaşatan ve insanlığın tarih boyunca kabul
ettiği tüm değerleri alt üst eden bu dinlerüstü deneyim, modern bir başyapıt.
A GIRL WALKS HOME ALONE – GECE
YARISI SOKAKTA TEK BAŞINA BİR KIZ (2014)
Yönetmen:
Ana Lily Amirpour
Süre: 101
dk.
İran’ın
ilk vampir filmi olarak lanse edilen Ana Lily Amirpour’un bu feminist draması,
spaghetti western, çizgi roman ve korku türlerini İran Yeni Sineması’yla
harmanlıyor. Film prömiyerini dünyanın en başarılı bağımsızlarının sahne aldığı
Sundance Film Festivali’nde gerçekleştirdi.
SEN AYDINLATIRSIN GECEYİ (2013)
Yönetmen:
Onur Ünlü
Süre: 107
dk.
Muhteşem
oyuncu kadrosuyla dikkat çeken filmde Onur Ünlü, her biri doğaüstü güçlere
sahip kahramanların olağan, hatta sıkıcı gündelik hayatlarını ve sıradan
dertlerini William Shakespeare’den esinlendiği bir kurmaca ile anlatıyor.
Türkiye’de ilk kez İstanbul Film Festivali’nde gösterilen ve festivalden en iyi
film de dahil olmak üzere 4 ödül ile ayrılan yapıt, Türkiye sinemasının nev-i
şahsına münhasır yönetmeni Onur Ünlü’nün kariyer zirvesi ve kayıtsız
kalınamayacak bir kara film örneği.
GÜNEŞİN OĞLU (2008)
Yönetmen:
Onur Ünlü
Süre: 89
dk.
Onur
Ünlü’nün, sinemasının evrileceği yön ile ilgili ilk mesajları verdiği Güneşin
Oğlu, yönetmenin kendi deyimiyle en fantastik filmi. Baş rollerini Haluk
Bilginer, Özgü Namal, Bülent Emin Yarar, Hümeyra ve Köksal Engür’ün paylaştığı
filmde, bütün hayatını bir mucize bekleyerek geçiren Fikri Şemsigil’in,
Güneş’in oğlu olduğunu öğrenmesinden sonra başından geçen fantastik olaylar anlatılırken
Ünlü, seyirciyi bir kez daha etkileyici bir hikâyenin içine çekiyor.
LITTLE PRİNCE – KÜÇÜK PRENS
(2015)
Yönetmen:
Mark Osborne
Antoine de
Saint-Exupery’nin 1942’de yayımlanan başyapıtı’ndan esinlenilerek beyaz perdeye
uyarlanan filmde, küçük bir kız yeni taşındıkları mahallede iyi kalpli yaşlı
bir pilot ile tanışır ve zamanla onun enteresan dünyasını keşfetmeye başlar.
Yaşlı pilot, yeni arkadaşına her şeyin mümkün olduğu olağanüstü bir dünya
anlatır. Küçük kız, Küçük Prens’in evrenine doğru büyülü bir yolculuğa
çıkarken, filmin yönetmeni de meraklı seyirciye fantastik bir dünyanın
kapılarını aralar.
DREDD – YARDIÇ DREDD (2012)
1977’den
bu yana İngiltere’de yayımlanan Yargıç Dredd çizgi roman serisine dayalı olan
film, son yılların en etkileyici uyarlamalarından. Game of Thrones’un Cersei’si
Lena Headley’nin yine kötücül bir karakteri oynadığı filmde, Amerika gelecekte
radyokaktif bir çöplüğe dönmüş. Doğu sahil şeridinde 400 milyon insanın sürekli
korku içinde yaşadığı dev bir şehir var: 1 Numaralı Mega şehir. Şehre düzen
getirmeye çalışan yegâne kurum Yargıçlar. Bu Yargıçların en korkulanı ise,
Dredd.
MOON – AY (2009)
Yönetmen:
Duncan Jones
Duncan
Jones’un bu ilk uzun metrajı, ona En İyi İlk Yönetmen kategorisinde Bafta
ödülünü getirmesinin yanısıra çeşitli uluslararası festivallerden de 26 ödül
topladı. Filmde, bir Lunar Industries çalışanı olan astronot Sam Bell, 3
senedir Ay’da tek başına işlettiği enerji merkezinde Dünya’nın temel enerji
kaynağını çıkarıp gezegenimize iletmekle görevlidir. Sam’in Dünya ile
irtibatının kopması sonucu paranoyası artar ve yaşadığı halüsinasyonlar üzerine
yaşamı darmadağın olur.
LO CHIAMAVANO JEEG ROBOT (2015)
Bari
Uluslararası Film Festivali başta olmak üzere onlarca festivalde gösterilen ve
toplamda 16 adet ödül toplayan Lo Cihamavango Jeeg Robot, Türkiye’de ilk kez
büyük perdede. Bilim kurgu severlerin yakından takip ettiği İtalyan yönetmen
Gabriele Mainetti’nin bu filmi aksiyon dolu bir fantastik sinema örneği. Bol
süper kahramanlı Amerikan filmlerinden sıkılanlar için çölde bir vaha.
ONLY LOVERS LEFT ALIVE – SADECE
AŞIKLAR HAYATTA KALIR (2013)
Yönetmen:
Jim Jarmusch
Cannes
Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmış ve Film Müziği kategorisinde
ödül almış modern bir başyapıt. Vampir hikayelerinin geçmişten günümüze
geçirdiği değişim göz önünde bulundurulduğunda Jim Jarmusch’un vampir temsili
konusunda yenilikçi bir tavır sergilediğini, müzik ve edebiyatı iç içe
geçirerek entelektüel anlamda da doygun ve bunun yanı sıra fantastik bir anlatı
kurguladığını söylemek mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder