Avustralya’lı yönetmen Philippe Mora “3.Reich’ta Sinema” projesi çerçevesinde Berlin’deki Federal Arşivinde bulduğu 30’ar dakikalık propaganda filmlerinde günümüz sinema dünyanın yeni gözdelerinden 3 boyutlu çekim tekniniğinin ilk kez Naziler döneminde kullanıldığını ortaya koydu. İlk olarak Varity dergisinde ortaya atılan iddiada siyah beyaz çekilmiş iki filmde o günün teknolojik şartlarını zorlarcasına özel geliştirdikleri prizma yöntemiyle 3 boyutlu filmler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Mora,bugüne kadar ortaya çıkmamasının sebebi olarak da arşivde filmlerin "stereoskopik film" kategorisinde arşivlendiğini, ve gerçekten de 3 boyutlu olabileceği üzerinde durulmamasına bağlıyor.
Bilindiği üzere geçmişteki bütün faşist yönetimler halklarını avuçlarının içinde tutmak için en etkili yol olarak sinemayı seçmişlerdi.Kitleleri etkilemek için biçilmiş kaftan olan bu büyülü sanat kötü eller yüzünden amacından saparak birer göz karartma aracı olarak görüldü ve kullanıldı.Ama yine de Nazilerin herşeyi kaydetmeyi saplantı haline getirmesinin sonucu olarak teknolojik imkanları sonuna kadar kullanmasının iyi tarafınında olduğu tartışma götürmez. Son günlerde hayli popüler olan 3 boyutlu film furyasının başlangıcının 30’lu yıllara dayanması her ne kadar insanlık tarihinin en kanlı savaşına zemin hazırlayan yıllar la kesişse de sanatın görselliği açısından son derece önemli buldu.
Sanatsal anlatım yollarının çeşitlenmesi ile çok farklı ufuklara yelken açan sinema sanatında bu gelişmeyi yaratan her kim olursa olsun,düşüncesi her ne olursa olsun kayde değer bir durumdur. Dinamitin ortaya çıkışında esas ama yollar yapılsın diye yüksek patlayıcı gücüne ihtiyaç duyulmasının ardından gelen buluş sonrasında kirli eller yüzünden çok kan dökse de başlangıcındaki iyi niyet yadsınamaz. Nazilerin sinema da bu teknolojiyi geliştirme çabaları babaların hayrına olmadığı gibi boyunduruk altında tuttukları halklarını iyice avuçlarının içinde tutmak için propaganda yağmuruna tutmak istemeleri de tartışmasız gerçek. İnsanlık tarihinin en büyük kara lekelerinden biri olan faşist düzenler ve neredeyse onların içinde birinciliği kimseye kaptırmayacak vahşilikteki Nazi sistemini övmek değildir bu sadece her türlü yeniliği insanlık adına iyi şeylerde kullanmak gerektiğini vurgulamaktır. Yine Nazi döneminde atomun parçalanması üzerinde yapılan çalışmalar her ne kadar vurucu ve caydırıcı gücü yüksek bomba yapımı için de olsa savaş sonrasında bunun insanlığın yararına enerji üretiminde kullanılmaya başlanması yine nazi döneminin yadsınamaz gerçeklerinden. Gönül isterdiği insanlık bütün bu acıları yaşamasaydı ve hakkettiği bir düzende gelişseydi tüm bu güzellikler. Tabi bu dediklerim diğer bütün yaşanan kötü olaylardan sonra çıkardığımız derslerin başlangıç cümlesini oluşturuyor.Keşke olmasaydı…
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder