6 Ocak 2018 Cumartesi

Çılgın ve Sıradışı Bilimkurgu Klasikleri !f İstanbul’da!


İş Bankası Maximum Kart ana partnerliğinde gerçekleştirilecek
!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin programından heyecanlı haberler
gelmeye devam ediyor. 15-25 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da,
1-4 Mart tarihlerinde ise aynı anda Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek festivalin,
sinema tarihinin gizli hazinelerini gün ışığına çıkardığı !f kült bölümünde bu yıl
bilimkurgu sinemasının unutulmaz üç klasiği gösterilecek. Wolf Gremm’in
Fassbinder’li cyberpunk gerilimi “Kamikaze ’89”, Derek Jarman’ın olay yaratan
1978 klasiği “Jubilee / Jübile” ve Lizzie Borden’in çığır açan feminist bilimkurgusu
“Born in Flames / Ateşlere Doğmak”, yenilenmiş kopyalarıyla Türkiye’de ilk kez
!f İstanbul’da gösterilecek.


Fassbinder’in son ve olağanüstü performansı!
Bunlardan ilki, Wolf Gremm’in 1982 yapımı meşhur cyberpunk gerilimi
“Kamikaze ’89". Per Wahlöö’nün ‘31. Kat’ adlı romanından uyarlanan ve distopik
bir gelecekte geçen film, eleştirmenler tarafından Jean-Luc Godard'ın “Alphaville” ve
Fritz Lang’’in “Dr. Mabuse: The Gambler” (1922) gibi klasikleriyle karşılaştırılmıştı.
Film, usta Alman yönetmen Rainer Werner Fassbinder’in perdedeki son ve
olağanüstü performansıyla ve Alman elektronik müzik grubu Tangerine Dream üyesi
Edgar Froese’in müzikleriyle de unutulmazlar arasındaki yerini korumaya devam ediyor.



“Sinema tarihinin en iyi punk filmi”
“Sebastiane”, “The Tempest”, “Caravaggio”, “Edward II” ile tanıdığımız İngiliz yönetmen
Derek Jarman’ın 1978 tarihli cüretkar filmi “Jubilee / Jübile” ise, Thatcher
İngiltere’sini eleştiren mizahı, zaptedilmez enerjisi ve koreografisiyle dikkat çeken bir
klasik. Kraliçe Elizabeth’in günümüzün yozlaşmış İngiltere’sine ışınlanmasını konu alan
ve müziklerinde Brian Eno imzasını taşıyan bu çılgın film, “sinema tarihinin en iyi
punk filmi” sayılıyor.


Feminist bilimkurgu klasiği!
!f kült’ün heyecan uyandıran bir diğer filmi ise, Lizzie Borden'in çığır açan feminist
bilimkurgusu “Born in Flames / Ateşlere Doğmak”! 1983 yılında prömiyerini
yaptığı Berlin Film Festivali’nde olay yaratan ve o günden beri sayısız feministi etkileyen
film, seyirciyi Amerikan tarihinin en barışçıl devriminden on yıl sonrası bir döneme
götüren ve toplumsal cinsiyet meselelerinin bu dünya içinde nasıl kurulabileceğini hayal
eden bir distopya sunuyor. 70’lerden enfes müzikleri ve döneme dair gerçek belgesel
görüntüleri harmanlayan kurgusuyla da şaşırtan “Ateşlere Doğmak”, günümüzde bile
feminist sinema teorisyenlerinin başucu kaynaklarından biri olmaya devam ediyor.

*
Share/Save/Bookmark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder