1 Mart 2016 Salı

SaturDox 2016'nın konuğu Suriye

SaturDox Belgesel Buluşmaları 7. yılında programını Suriye’ye ayırıyor. Yanı başımızda giderek şiddetlenen savaş diplomasisinin iyice görünmez kıldığı, bombaların, kurşunların, füzelerin altında ayakta kalmaya çalışan veya kelle koltukta sınırları aşarak çocuklarına yeni bir hayat arayan Suriyeliler, altı hafta boyunca gerek filmler gerekse söyleşiler aracılığıyla kendilerini anlatacak.

Gösterim ve söyleşilerde sadece beş yıldır aralıksız devam eden savaşın dehşetine değil, Suriyelilerin kendi kültür ve tarihine de kulak verme fırsatı bulacağız. Türkiye’de birçok kentte aynı mahalle ve sokakları paylaştığımız Suriyeli “misafirlerin” yaşadıkları ve hissettikleri belki biz Türkiye vatandaşlarına da ayna tutacak.

Öte yandan seçkideki filmler, trajik bir tarihsel dönemi henüz “yazılmakta” iken belgelemenin, bu işin de özellikle içeriden bir bakışla yapılmasının önemini gösteriyor. Türkiye’deki belgeselcilerin de ülkedeki mülteciler olgusuyla birlikte yaşanan toplumsal dönüşüm hakkında daha fazla belgesel yapmasını dileyelim.
Hamiş Suriye Kültür Evi işbirliğiyle DEPO’da gerçekleşecek etkinliklerde, daha önce Documentarist programında yer alan Suriye filmlerinden oluşturulan altı gösterim yapılacak.

Program şu şekilde;

5 Mart 2016 Cumartesi, 19:00
Hayat, Aşk, Ölüm ve Bazen Devrim Üzerine Gerçek Hikâyeler (True Stories of Life, Love, Death and Sometimes Revolution)

Yön: Nidal Hassan-Lilibeth Cuenca, Suriye-Danimarka, 2012, 64’
Söyleşi: Suriye Devrimi Nasıl Başladı - Devrimin Toplumsal ve Siyasi Arka Planı
Yassin al Haj Saleh (Suriyeli yazar, eski siyasi tutuklu)
Karam Nachar (Suriyeli tarihçi, “al Jumhurriya” editörü)
Danimarkalı sanatçı Lilibeth Rasmussen ve arkadaşı Nidal Hassan, Rasmussen’in Şam’a geldiği 16 Mart 2011’den bir gün sonra Suriye ayaklanmasının başlayacağını tahmin bile edemezlerdi. Farklı kültürlerden gelen bu iki yönetmen, bu tarihi takip eden aylar boyunca, devrim günlerinde geçen aşk, yaşam ve ölüm öykülerini anlatmaya çalışıyorlar.
**
19 Mart 2016 Cumartesi, 19:00
Suriye: Yazılmakta Olan Tarihten Enstantaneler
(Syria: Snapshots of History in the Making)

Yön: Abou Naddara Collective, Suriye, 2013, 53'
Söyleşi: Suriye’nin Diğer Savaşçıları - Devrime ve Savaşa İçeriden Bakan Medya Aktivistleri
Tareq Sham (medya aktivisti, Rakkalı eski siyasi tutuklu)
Şam’da yolunu bulmaya çalışan bir şoför, mutlu, ama kendi kendine ihanet eden bir müftü, silahlarıyla dans eden askerler, babası için yas tutabilmeyi dileyen bir adam, muharebe pantolonu giymiş sakallı bir adamın önünde kahkahalarla gülen bir kadın, gözleri dehşetle gölgelenmiş çocuklar. Tüm bunlar, anaakım medyada “Kötülükler Diyarı” olarak sunulan Suriye imajlarına karşıt olarak bir belgeselcinin çektiği görüntüler. Hepsi de kolektif tarih için bir kayıt oluşturuyor.
**
2 Nisan 2016 Cumartesi, 19:00
Türkiye’deki Suriyeli mülteciler üzerine kısa filmler
Welcome To Turkey
Yön: Özlem Sarıyıldız, 15’
Orman
Yön: Onur Saylak, 14’
Assos Göçmenler
Yön: İmre Azem, 7’
Türkiye'de Mülteci Olmak
Yön: Fatih Pınar, 9’
Söyleşi: Anlatılmamış Hikâyeleriyle Suriyeliler
Yönetmenlerin katılımıyla
Türkiye beş yıldır en çok Suriyeli göçmen alan ülke olduğu halde, geri dönme umudu giderek azalan ve burada yeni bir hayat kurmaya çalışan Suriyeliler hakkında şu ana kadar kısa tanıklıklar dışında belgesel niteliğinde çok şey yapıldığı söylenemez. Bu etkinlikte, konu hakkında yapılan kısa videolardan bir seçki eşliğinde bu eksikliğin nedenlerini, ileride neler yapılabileceğini tartışmak istiyoruz.
**
16 Nisan 2016 Cumartesi, 19:00
Ev (Home)

Yön. Rafat Alzakout, Suriye, 2015, 70’
Söyleşi: Devrim ve Savaş Suriyesi’nde Yaşamak
Marcell Shehwaro (Suriyeli aktivist)
Filmin yönetmeni Rafat, Suriye’de yaşanan karmaşanın içinde sanat ve tiyatroya olan tutkunun birleştirdiği insanlarla birlikte, onların sanatla uğraştıkları ve “Ev” adını verdikleri kurtarılmış bölgeye giriyor. “Ev”de balet Ahmed, asker Muhammed ve eskiden sanat öğretmeni olan Taj Rafat’la umutlarını ve ülkelerinin geleceğine dair hayallerini paylaşıyorlar. Ancak bu hayaller, rejimin rastgele bombardımanı ve IŞİD’in yükselişinin gölgesinde parçalanıp yok olacaktır.
**
30 Nisan 2016 Cumartesi, 19:00
#73
Yön. Rekesh Shehbaz, Irak (Kürdistan Bölgesel Yönetimi), 2015, 24’
Nûjîn (Yeni Yaşam)
Yön. Veysi Altay, Türkiye, 2015, 44’
Söyleşi: Kobane Direnişi
Veysi Altay (belgesel yönetmeni, fotoğrafçı)
#73: Yol, soykırım, toplu katliam ve köleleştirme taşları ile döşeli. Suriye ve Irak’ta konuşlanan IŞİD, Kürdistan’da azınlık olan sayısız Ezidi aileyi tarumar etti. Film, ilk göç dalgasında geride kalan yaşlı akrabalarını kurtarmak için işgal edilen şehrine geri dönen bir adamı anlatıyor.
Nû Jin: “Kadın yaşamdır. Yaşam direniştir. Direniş de Kobanê’dir” sloganıyla Kobanê’de IŞİD’e karşı YPJ saflarına katılan Elif Kobanê (18) adlı savaşçının bir günlük yaşamını konu alıyor. ‘‘Nû Jin’’ ayrıca IŞİD’in 15 Eylül’de Kobanê’ye saldırısına ve YPG, YPJ’nin bu saldırıya karşı beş aylık direnişine bir kadın savaşçının yaşamı üzerinden ayna tutmaya çalışıyor.
 **
14 Mayıs 2016 Cumartesi, 17:30
Suriyeli Kadınlar (Queens of Syria)

Yön. Yasmin Fedda, Suriye, 2014, 70’
Söyleşi: Mülteci Olma Halleri ve Sanatın İyileştirici İşlevi
Gulnar Hajo (çocuk kitapları yazarı, Pages Kitapevi sahibi)
Samer al Kadri (Pages Kitabevi sahibi)
Film, Ürdün’e sürgün edilmiş 50 Suriyeli kadının 2013 yılının Ağustos ayında biraraya gelip, savaş zamanı kadınların mağduriyetini anlatan Antik Yunan trajedisi “Truvalı Kadınlar”ın kendi versiyonlarını oynamalarını anlatır. Kadınlar Truva Savaşının köksüzleştirdiği, köleleştirdiği ve her şeyden mahrum bırakılan kraliçe, prenses ve kendileri gibi sıradan kadınların hikâyelerinde kendi savaş deneyimlerinin canlı bir yansımasını görürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder