Tarih bilimi ilgili bir söz vardır “Tarih belli aralıklarla yeniden yazılır,bu yaşananların değişmesinden değil bakış açılarının değişmesindendir” diye.Kim söyledi tam hatırlamıyorum ama tarih yazıcılığının baskın rejimlerde nasıl oyuncak olduğunu ve kendi anlayışlarını haklı göstermek adına yeniden yazıldığını biliyoruz.Tarihte bunun örneğini çokca gördük ve yaşadık.Halen de dünyanın belli yerlerindeki rejimlerde de bunu yaşıyoruz.Amerikan’ın dünyayı yönetme ve yönlendirme çabalarındaki en büyük silahı sineması daha doğrusu hollywood sineması bu tarih yazıcılığında başrolde.Hitler’in Goebbels’i misali insanların zihinlerini kontrol etmede üstün.Şu an vizyonda gösterilen Abraham Lincoln Vampir Avcısı deyim yerindeyse tarihin tekrar yazılması örneğinin en yakın kanlı canlı bir örneği.
Amerika tarihinin en önemli kişiliklerinden Abraham Lincoln şu anki amerikayı kuran kişi olarak bilinir.Köleliğin kaldırılması ve iç savaş sonucunda parçalanan ve dağılan yönetimleri tek bir çatı etrafında topladığı için böyle düşünülür.Özellikle kölelikle ilgili yaptıkları şu anki amerikan toplumunun temellerinin kurulmasına ön ayak olmuştu.Gerçi çok etraflıca bir bilgiye sahip değilim zira kendi tarihimizden bile bihaberken amerikan tarihiyle içli dışlı olmak ihanet gibi birşey olurdu.Neyse amerika’da herkesin sevip saydığı bir şahsiyetin farklı bir fantezinin içine atılması filmden önce bahsetmemiz gereken önemli bir konu.Amerikan iç savaşında kuzey ve güney olmak üzere iki saf yer almıştı.Güney halkı geniş tarım arazilerinde köleleri kullandıkları için köleliğin kaldırılmasına karşı çıkmışlardı,kuzeyliler ise hava koşulları ve coğrafi konumlarından dolayı ticaret ve sanayide ileri gitmişler ve kölelikle ilgili bir istekleri yoktu.Zaten şimdi de bu durum genel amerikan toplumunda geçerli,kültür düzeyi olarak kuzey daha üstte sayılır.Bizden de örnek verirsek doğu-batı ekseninde bu farklılıkları gözleyebiliriz.Bunun temelinde de tarım toplumları ile sanayi toplumlarının dinamikleri arasındaki çatışmalar olarak özetleyebiliriz.Tabi bu durum daha karışık sosyolojik incelemeler içeriyor olabilir ama kısaca böyle özetleyebiliriz.
Yukarıda bahsettiğim tarihi tekrar yazma girişimleri bu filmde çok farklı bir biçimde olsa da kendini belli ediyor.Abraham lincoln mitinden hareketle son dönemlerin modası vampir konusunu bağdaştırmak böyle bir düşüncenin ürünü olsa gerek.Yeni baştan kahraman yaratmaktansa var olan kahramanın kullanılması,siyasi-kültürel-sportif olsa farketmez kahraman olsun yeter mantığından Lincoln’un seçilmesi amerikan hollywood sektörü ve toplumu açısından şaşırtıcı değil ama bize baya şaşırtıcı geliyor.Bu bizim bakış açımızdan da kaynaklanıyor olabilir.Biz genelde Osmanlı olsun Atatürk zamanı olsun tarihimizle sürekli övünen bir millet olduğumuzdan bunları tabu olarak görürüz ve asla değiştirilmesini istemeyiz.Tabi bunu yapmamızın amacı geçmiş büyükleri çok sevdiğimizden değil daha çok geçmişe saplanıp kalmamızdandır.Gelecekte eskiden yapılan büyüklükleri taşıyabilecek bir ümidimiz kalmadığından geçmişimizle övünürde dururuz.Tabuların temelinde yer alan olduğundan başka bir mit yaratmak olduğundan aslında kafamızda başka bir olgu yaratırız.Mesela Atatürk’le ilgili bırak böyle bir fantezi filmini onun insani özelliklerini yansıtan filmler bile çekildiğinde toplumda büyük bir infial yaratıyor.Evet Atatürk de bir insan;güler, oynar, sevinir, üzülür ve bu filme çekilebilir ama bağnaz düşüncelerin ürünü tabuların,putların yaratıldığı bir ortamda atatürk üzülemez,gülemez,sevinemez ve ağlamaz.Böyle bakıldığından toplumsal sağlığımız pek iç açıcı gözükmüyor ama tabi bunu yapıncada değişecek diye bir kaide yok.Amerika bunu yapıyorda toplum olarak çok ileri bir toplum mu? Tam tersine bunu bile sorgulamayacak bir koyunlukta.Kendi iktidarını devam ettirmek adına sonsuz hayal üretme merkezi hollywood’un küçük bir numarası sadece bu.Evet Abraham Lincoln bir kahraman ve günümüzün moda figürü vampirlerle de savaşmalı.Bakıldığında farklı ve merak uyandırıcı bir durum ama sırf moda figürlerden yola çıkılarak yapıldığı için ucuzluktann kurtulmuyor.Hele Hele koca kuzey-güney savaşını beslenme kaynağı olan köleler yüzünden köleliğin kaldırılmasını istemeyen vampilerin güney tarafını temsil etmesi ve kuzeyliler-vampiler savaşına döndürülmesi fantezilerin ötesinde süper saçma bir durum.Film türlü efektler ve aksiyonla bile bu saçmalığın altından kalkamıyor ve bir kaç ergen filme gitsin diye kurduğu yapının altında kalıyor desek yalan söylememiş olmayız.
Vampir konusu ise ayrı bir saçmalık.Tamam hayali yaratıklar arasında içerdiği korku unsurları sayesinde sinemada bolca yer almıştı ama son zamanlarda Twilight’dan sonra ergenler arasında bu kadar tutulmasının sebebi nedir araştırılması lazım.Kimlik bunalımındaki gençler toplumun normlarına uymayan yani “ölü”bir insanla kendilerinin topluma uyum sağlayamadıklarını mı özleşleştiriyorlar ya da vampirler gibi ölümsüzlük hayalleri ile ilgili bir alt metinle mi izliyorlar bilemem.Ya da bunları hiç dert etmeyip genç-yakışıklı-kaslı olup güzel kızları tavlamak istemekleri de olabilir mi? Neyse ne, her ne nedenle olursa olsun bu vampir işinin b*kunun çıkarıldığı aşikar.
Abraham Lincoln:Vampir Avcısı, vampir edebiyatının son ürünü olarak,amerikan siyasi tarihinin en ünlü ve en sevilen karakterinin alınıp deyim yerindeyse çoluk çocuğun maskarası yapıldığı,üstüne inşa ettiği pazarlama stratejisinin altında kalan vasat ötesi bir film.Oyunculuklar ve görsel efektler de vasatın biraz üstünde olunca topyekun bir çuvallamayla sınıfta kalmış oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder