3 Ekim 2011 Pazartesi

Ama biz güçlü olmak istemiyoruz ki



Leyla ile Mecnun, kendi çölünde kaybolanların hikâyesidir. Umudunu yitirmeden bekleyenlerin, hüznün olduğu yerde kahkahayı eksik etmeyenlerin, hala sevdiği kızın gözlerine bakıp “seni seviyorum” demekte zorlananların hikâyesidir.

Leyla ile Mecnun, hayatı boyunca hep yedek kalmışların hikâyesidir. Beethoven’ın 9. Senfoniyi bestelediğinde sağır olduğunu bilenlerin ama arabeskten de vazgeçemeyenlerin, başka hikâyelere dâhil olamadığı için kendi hikâyelerini yazanların, bazen küfürlü konuşup, aşkla susanların, kafası hayli karışık olanların hikâyesidir.


Leyla ile Mecnun, güçlü olmak istemeyenlerin hikâyesidir. Daha çok deneyen, daha çok yenilen, hep deneyen ve hep yenilenlerin hikâyesidir. 

Neemiş? İşte Leyla ile Mecnun bizim hikâyemizmiş. Vir vir vir, vir vir vir konuşmaya gerek yokmuş.


İmza;
LAAAPS!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder